| English | Turkish | |||
|---|---|---|---|---|
| General | ||||
| General | lose heart v. | cesaretini kaybetmek | ||
|
On the other hand, even if the Galicians have made little progress in their cruel work, they do not lose heart. Öte yandan Galiçyalılar acımasız çalışmalarında çok az ilerleme kaydetmiş olsalar da cesaretlerini kaybetmiyorlar. More Sentences |
||||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | lose heart v. | cesaretini kaybetmek | ||
|
Despite everything that has happened, we have a duty not to lose heart. Yaşanan her şeye rağmen, cesaretimizi kaybetmemek gibi bir görevimiz var. More Sentences |
||||
| Idioms | ||||
| Idioms | lose heart v. | cesaretini kaybetmek | ||
|
Don't lose heart now. Şimdi cesaretini kaybetme. More Sentences |
||||
| General | ||||
| General | lose heart v. | cesaretini yitirmek | ||
| General | lose heart v. | gözü yılmak | ||
| General | lose heart v. | cesareti kırılmak | ||
| General | lose heart v. | ümitsizliğe düşmek | ||
| Colloquial | ||||
| Colloquial | lose heart v. | cesareti kırılmak | ||
| Colloquial | lose heart v. | umudunu yitirmek | ||
| Colloquial | lose heart v. | ümidini kaybetmek | ||
| Idioms | ||||
| Idioms | lose heart v. | cesareti kırılmak | ||
| Idioms | lose heart v. | çekingen olmak | ||
